10 Aralık 2019 Salı

SONBAHAR

son kalan umudumu az önce bir martının kanatları arasına bıraktım .
simit satan kolları simsiyah bir çocuğun simit tablasından döküldü az önce bir damlası .
eğer yıkıldıysanız bir kere çok kez yaralandıysa dizleriniz kalkmak her defasında biraz daha zor olur .
uzaklardan gelen müzik sesleri mutlu etmez olur bir anda .
hayallerinizi umutlarınızı insanlara bağlarsanız ben gibi; hayatın en orta yerinde biter. bir beton gibi çakılır kalırsınız .
oysa ki çok da kötü bir insan sayılmam severim çiçek beslemeyi sonbaharda düşen yapraklar altında gezmeyi  ; ki en çok yaralılar sever sonbaharı ...
bir köpeğin başını  okşayabilirim uzun uzun .
ama yetmiyor bazen...
insanlar ne ister bilemedim ben; ne bekler .
yaralıyım dediğinde o yaraya merhemle geleceği yerde neden bir yara onlar açar .
bir insan iyi değilim diyorsa ve bunu ağlayarak bağırarak haykırarak söylüyorsa az biraz önemseyin 
çünkü kaybedeceği bişey kalmamış insanlar olduk bir yığın mutsuz insan olarak yaşıyoruz. 
yürüyoruz nereye varacağını bilmeden yanında kimin olduğuna bakmadan .,.
bir insanın anlatamadığı dertleri varsa ve anlatmıyorsa inatla ;kanayan kollarından dizlerinden parmak uçlarından gözlerine her şekilde anlarsınız . 
beddualar ediyorum ah ediyorum yaşadığım her acıya .
acı acı kahveler içiyorum soğuk bir kış sabahı yağmurlar altında sigaralar içiyorum . ciğerlerime dolduruyorum fukara evlerden çıkan çileli dumanları çekiyorum içime .
çalar saatim çalmadan uyanıyorum sabahları ve oturuyorum sabahları yatağımın başında uzun uzun .
her şehir bir kurtarıcı bekliyor gibi .
neden kurtulacağını bile bilmeden mavi gökyüzüne uyanmayı hayal ederek .
daha ne kadar azalır bir insan bunu bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum son demlerini yaşayan yaşlı bir kadın gibi .
bu hikaye nasıl bitecek diye merak ediyor insan .
çamaşırlar yıkıyorum içine güzel kokulu yumuşatıcılar koyuyorum az güzelleşsin diye hayat .
ama umut yetmiyor artık bana diyor ya şair .
didem madak okuyorum son günlerde içinde kendimi bulur gibi . aynı acıları yaşamış gibi .

kurumuş çıra gibi için için yanıyor bazı zamanlar .
ve acılar üstüne örtmeye çalıştıkça daha çok acıtıyor .